Koçluk, danışan ve koçun ortaklığında kurulan ve danışanların düşüncelerini harekete geçirerek kişisel ya da profesyonel anlamda potansiyellerini ve performanslarını arttırmayı hedefleyen bir süreçtir.
Koçluk ve Astroloji ilk bakışta çok bağlantılı gibi görünmese de aslında ortak paydada insana ve insanın yolculuğuna odaklanmaları, kadim bir ilim olan Astroloji’nin ve modern bir deneyim alanı olan Koçluğun ortak bir paydada buluşmalarını sağlar.
Harvard Business School Profesörü Chris Argyris tarafından 1992 yılında ortaya konulmuş olan Çıkarım Merdiveni çalışmasına göre, ilk basamakta gözlem yoluyla elde edilen veriler ve deneyimler bulunur, elde edilen veriler içinden kişinin algılarına ve önceki deneyimlerine göre seçim yapılır, seçilenler ikinci basamağı oluşturur, üçüncü adımda seçilenlere anlam yüklenir, dördüncü basamakta kişi seçmiş olduğu verilere yüklediği kendi anlamlarına istinaden varsayımlarda bulunur, sonraki basamakta varsayımlar eski deneyim ve bilgilerle de birleştirilerek bir sonuç çıkartılır, çıkan bu sonuç ise eylemleri doğurur. Sonuçların tekrarı, sonucu inanca dönüştürür. İnançlar, kişinin sonraki süreçte verileri seçmesini de etkiler. Yani kişi gördüğüne inanırken artık inandığını görür hale gelir.
Bir doğum haritasındaki temel göstergeler olarak Güneş, Ay’ı yani ışıkları, Merkür, Venüs, Mars’ı kişisel gezegenler olarak ele alırız. Jüpiter ve Satürn de onları izler.
En basit anlamıyla, Satürn kısıtlandığımız alanları, Jüpiter inançlarımızı ifade eder. Mars irademiz, Venüs değerlerimiz, Merkür düşünce şeklimiz, Ay ruhumuz, Güneş ise kimliğimizdir.
Koçluk görüşmesine başlarken, danışanın aşmak istediğin ama aşamadığı bir konusu vardır. Onu zorlar, sınırlar, korkular yaşatır. Haritasındaki Satürnüdür.
Koç, sorduğu etkili sorular ile adım atmasını engelleyen yargılarını farkettirmeye çalışır. Burası kişinin haritasındaki Jüpiter’dir.
Korkular ve yargılardan sonraki aşama bunlar ile kişinin adım atma iradesi arasındaki bağı farketmesini sağlamaktır ki bu da kişinin haritasındaki Mars’ıdır.
Davranışlarımızın kökeninde değerlerimiz yatar. Koç, danışana kendisini kendisi yapan ve hayatta vazgeçmeyeceği değerlerini farkettirir. Venüs..
Kişinin düşünce yapısını, çevreyi ve kendisini nasıl algıladığını, kendisi ve çevresi ile nasıl iletişime geçtiğini farketmesi sonraki aşamadır ve bu da Merkür’dür.
Tüm bu sürecin bir noktasında konu çocukluk deneyimleri, anne ve baba ile olan deneyimlere ve etkileşimlere ulaşır ki bu da Ay ve Güneş’tir. Ay geçmişimizdir, koçluk süreci geçmişin bugüne uzanan kalıntılarını danışanın farketmesini sağlar ancak esas odağı bugünden geleceğe uzanan yoldur. Gelecek yani Güneş. Satürn’den Güneş’e uzanan bu süreç Güneş ile birlikte bu defa Satürn’e uzanan yeni bir yol çizilmesi ile danışanın kendisi için hedefe uzanan yolda duygularını tanımasını (Ay), yeni veriler elde etmesini (Merkür), değerlerini beslemesini (Venüs), yeni eylem planı oluşturmasını (Mars), buna bağlı olarak oluşan inanç sisteminde kendisi için yeni fırsatlar yaratabilmesini ve böylece kader planında genişlemeyi (Jüpiter) ve son olarak da yeni bir form ve yapı kazandırmayı (Satürn) sağlar. Koçluk sürecinin etkin ve başarılı olabilmesi koç ve danışan arasında kurulacak güven ilişkisine ve sorumlulukların karşılıklı olarak yerine getirmesine dayanır.
Sevgiyle.